Gebelik öncesi, jinekolojik kontroller ve rutin Pap Smear, vajinal kültür, idrar ve kan tahlilleri yanında, bazı kan ve hormon tahlilleri gereklidir.
Gebelik, kadın ve erkek üreme hücrelerinin bir araya gelerek yeni bir canlıyı meydana getirmesi ile başlayan ve doğumla sona eren bir dönemdir. Bu süreçte kadınların bedeninde birçok değişiklikler meydana gelir. Aynı zamanda anne ve baba olma sürecinin duygusal olarak hazırlık dönemi de başlar. O yüzden gebeliğin oluşumu, süreci ve takibi önemlidir.
Kadın üreme organları iç ve dış üreme organları olarak ikiye ayrılır.
Ortalama 28 günde bir adet gören kadın, adetinin 13. veya 14. gününde bir yumurta olgunlaştırır. Korunmasız bir ilişki olacak olursa gebelik meydana gelebilir.
Spermler vajenden içeri girdikten sonra rahimden geçip tüplere dağılırlar. Tüplerin uç kısımlarındaki fimbria dediğimiz parmaksı uçlarla yumurta tutulup tübe çekilir. Spermle yumurta tüpte bir araya gelir ve bu andan itibaren gebelik testi pozitifleştir.
Tüpün içindeki kılsı hücrelerle rahme doğru yuvarlana yuvarlana ilerler. Rahmin içerisindeki kalınlaşmış tabakaya yerleşir. Eğer gebelik oluşmazsa rahim içindeki tabaka adet kanaması olarak atılır.
Her ay aslında rahim kendisini bir gebeliğe hazırlar. Ancak gebelik oluşmayınca kalınlaşmış rahim içi tabaka kanama ile atılır. Gebelik oluştuğunda rahim ağzı sümüksü bir tıkaçla kendini sıkı sıkı kapatır;doğum zamanı geldiğinde bu tıkaç yumuşar ve rahimağzı açılmaya başlar.
Gebelik son âdetin ilk gününden itibaren 280 gün yani 40 haftalık bir süreyi kapsar, bazen daha erken veya daha geç sonlanabilir.
Gebelik süreci Embrionel devre ve Fetal devre olarak iki döneme ayrılır.
İmplantasyondan sonraki ilk 12 haftalık devre Embrionel devredir. Bu devrede hücreler hızla artar, organlar ve sistemler oluşmaya başlar. Bu dönemde iki küçük kesecik oluşur. Bunlardan biri besin kesesi dediğimiz Yolk Sac ve Amniotic kesedir.
12. haftadan sonra embriyo, fetus adını alır. İşte bu devreye Fetal devre adı verilir. Organlar ve sistemlerin oluşumuna ek olarak fonksiyonları da başlar. Anne karnındaki bebeğe daha çok fetus adı verilir.
Fetüs devresinde Yolk Sac fonksiyonunu plasenta olarak devam ettirir. Aynı zamanda amniyon kesesi ve amnion sıvısı fetusu içinde barındırır. Plasenta kordon vasıtasıyla bebeği besler. Yaklaşık 500 gram ağırlığında, 15-25 cm çapında ve 2-3 cm kalınlığındadır.
Anneden fetüse oksijen, fetüsten anneye karbondioksit taşıyarak gaz alışverişini sağlar. Glikoz, protein, yağ, su ve mineral geçişini sağlayarak fetüsü besler. Fetüsün metabolizma artıklarını anne kanına taşır ve atılmasını sağlar. Amniyotik sıvı kese içindeki bebeği çepeçevre sarar. Gebeliğin erken dönemlerinde büyük bir kısmı Maternal kandan çekilir.
Gebeliğin geç dönemlerinde önemli bir kısmı bebeğin idrarından oluşur. Doğuma yakın 500-1000 ml civarındadır. Fetüsü travmalardan korur, ısı kaybını önler. Fetusün rahat hareket etmesini sağlayarak kas iskelet sistemi gelişimine yardımcı olur. Fetüsün simetrik büyümesini sağlar.
5-6. haftada embrioda hızlı bir büyüme gözlenir. Kalp Kalp atımı başlar. Koryonik villuslarla embrio arasında dolaşım başlar. Beyin ve spinal kord şekillenir özofagus trakeal septum gelişir. Embrio 5 mm'ye ulaşır ve C harfi şeklinde bükülür.
8. haftada beyin gelişir. Baş, vücuda göre daha büyüktür. Kalp kapak ve septaları gelişir. Böbrekler, dış genitaller, ilkel biçimde kol ve bacaklar, göğüs ,burun ve kulaklar belirmeye başlar. Embrio yaklaşık 4 cm'dir.
12. haftaya geldiğinde artık bir insan şeklini almıştır. Embriyoner hayatta oluşmuş vücut yapıları fetal hayatta büyümeye devam eder; olgunlaşmaya başlar.
Dış genitaller erkek ve dışı genitalleri olarak farklılaşır.
Fetal hareketler ultrasonda görülmeye başlar. Kemikleşme görülür. Bu ayın sonunda fetus 9 cm olmuştur. Baş, vücudun üçte biri kadardır.
16. haftada fetal hareketlilik artmıştır. Hatta bazı gebeler özellikle multipar olan gebeler bebek hareketlerini hissedebilir. Beyindeki sinir hücreleri hızla artar. Kemikleşme daha da artar. Barsaklarda mekonyum, ciltte lanugo tüyleri ve saçlar oluşmaya başlar. Bu ayın sonunda fetus 16 cm boya ulaşmıştır.
20. haftada fetal hareketler kuvvetlenir. Gebe bunları bir kuş çarpıntısı gibi hissedebilir. Kemikiliği artar. Fetüsün karaciğeri demir depolamaya başlar. Hatta doğduktan sonra yaklaşık 3 ay bu depoları kullanır.
Fetal hücrelerin salgılarından vernix caseosa oluşur. Bebek ısısını korumaya yardımcıdır. Kuru havaya karşı bebek cildini korur. Bu ayın sonunda fetus ortalama 25 cm boyunda ve 500 gram ağırlığındadır.
24. haftada akciğerlerdeki alveoller solunum hazırlıklarına başlar. Anneden bebeğe geçen Ig düzeyi artar, bu Ig'ler bebeği hastalıklardan korur. Kapiller sistem gelişir, bu nedenle derinin rengi pembeleşir. Derialtı yağdokusu gelişmeye başlar. Bu ayın sonunda fetüs ortalama 30 cm boyunda ve 700 gr ağırlığındadır.
28. haftada akciğerlerde O2-CO2 değişimi olur.
Burun delikleri açılmıştır. Solunum hareketleri görülür. Yaklaşık 35 cm boyunda 1000 gr ağırlığındadır.
32. haftada derialtı yağ dokusu gelişimini henüz tamamlamadığı için deri kızarık ve buruşuktur.
Gözkapakları açılmıştır. Parmakizi şekillenmiştir. Güçlü fetal hareketler vardır. Boyu yaklaşık 40 cm'e ulaşmış ağırlığı 1700 gr civarındadır.
36. haftada derialtı yağ dokusu artmıştır.
Kırışıklık ve lanugo tüyleri azalmıştır. Erkek fetuslerde testisler skrotumlara inmiştir. Kas tonusu gelişmiştir. Boyu yaklaşık 46 cm ağırlığı 2500 gr civarındadır.
40. haftada fetus gelişimini tamamlamıştır. Bu ayda doğan bebeklere yenidoğan adı verilir.
Yenidoğan ortalama 50 cm boyunda 3200 gr ağırlığındadır. Deri düzgün ve parlaktır. Omuzlar hariç vücutta lanugo görülmez. Vernix tüm vücudu kaplar. Burun, kulak kıkırdakları ve tırnaklar gelişmiştir.
Gebelik döneminde, gebelerimizi üç trimestra ayırırız.
Belirli dönemlerde tarama testleri, bağışıklama programları, bebeğin gelişimsel takibi yapılır. Amacımız sağlıklı gebelik dönemi, sağlıklı doğum ve sağlıklı bebekler dünyaya getirmektir.
Gebelik öncesi normal adet regl döngüsü şeklinde ilerleyen 28 günde bir adet görme ve ovulasyon, yumurtlama döngüsü, döllenmenin olması ve yeni döllenen yumurtanın, rahim içine tutunmasıyla kadın vücudunda birtakım hormonal ve fiziksel-kimyasal değişim süreci başlar.
Gebelik döneminin başlamasıyla birlikte başlıca meme dokusu ve süt bezlerindeki değişimler şöyledir:
Gebelikten önceki olgun meme, pektoralis majör kasının üstünde yatan anterior torasik duvarın içinde bulunur. Pubertal değişiklikler, sadece hamilelik sırasında tamamlanan bir süreç olan memenin eksikliğin giderilmesi ve gelişmesine yol açar. Eksik meme çoğunlukla yağ dokusundan oluşur, aynı zamanda lob adı verilen laktifer birimlerden oluşur. Bunlar sonunda laktiferöz kanallara ve daha sonra laktiferöz sinüse ve daha sonra meme başı-areolar kompleksine akar.
Hamilelik sırasında, meme laktasyona hazırlanmak için hem anatomik hem de fizyolojik değişikliklere uğrar. İlk trimesterde (ilk 3 ay) duktal sistem genişler ve östrojen artışına yanıt olarak yağ dokusuna dallanır. Yüksek östrojen seviyeleri ayrıca yağ dokusunda ve duktal proliferasyonda ve uzamada bir azalmaya neden olur.
Östrojen ayrıca yüksek prolaktin seviyelerine yol açan hipofiz bezini uyarır. Gebeliğin yirminci haftasında, meme bezleri prolaktin stimülasyonu nedeniyle süt bileşenleri üretmek için yeterince gelişmiştir. Süt üretimi yüksek östrojen ve progesteron seviyeleri ile inhibe edilir ve bu süre zarfında kolostrum İlk süt üretilir.
Üçüncü (6-9 aylar) trimesterde ve daha sonra doğumdan hızlı bir şekilde sonra, bu seviyeler azalır, bu da süt üretimine ve emzirmeye izin verir. Çoğu gebelik areolanın koyulaşmasına, memenin boyutunun artmasına ve Montgomery bezlerinin daha belirgin hale gelmesine neden olur. Laktasyon sonrası involüsyon, prolaktin seviyesiyle ilgilidir. Emzirme dengesi bebek ve anne sağlığı açısından çok önemlidir.
Gebelikten önce normal jinekolojik kontroller ve rutin Pap Smear, vajinal kültür, idrar ve kan tahlilleri yanında gebelik öncesi yapılması gereken bazı kan ve hormon tahlilleri gereklidir. Gebe kalındıktan sonra yapılması gereken tahlillerden önce yapılması gereken tahliller önemlidir.
Hamilelik sırasında obezite, kötü beslenme ve yanlış kilo alımı ile ilgili sorunların, hamilelik sırasında anne ve bebek için morbidite ile sonuçlandığı gösterildiğinden, gebelikte beslenme endişeleri giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
Son yapılan yeni çalışmalar, hamilelikte kötü beslenmenin etkisinin anne ve bebekler için takip edilmesi gereken on yıllar boyunca uzandığını göstermektedir. Açıkçası, sorunların önlenmesi en iyi yaklaşımdır. Özellikle gizli diabet, ailesel diabet öyküsü olanlar ve haşimato tiroidi olan gebeler ve gebe adaylarının, glisemik endeksi düşük gıdaları tüketmelidir.
Gebelik boyunca, diyet uzmanı ve dahiliye doktoru tarafından sık takip ve kontrol altına tutulmalıdır.
Döllenmeden itibaren annenin bedeninde birtakım değişiklikler oluşmaya başlar.
İlk 4-5 haftalık dönemde kadında bazal vücut ısısı yükselir. BetaHCG dediğimiz gebelik hormonu yükselmeye başlar, gebelik testi pozitif çıkar.
5-8.haftalar arası dönemde kadın menstrüel periyodunu kaçırmıştır. Bulantı, yorgunluk ve göğüslerde hassasiyet vardır. Büyüyen uterusun mesaneye baskısı sonucu idrara sık çıkma görülür. Uterus, gebelik öncesi 7-8 cm boyunda, 5 cm eninde yaklaşık 60 gram ağırlığında iken termde bir gebede 28 cm boyuna 24 cm enine ve 1100 gram ağırlığına ulaşır. Hacmi 10 ml den 500 ml artar
Vajinal akıntı artar. Kokulu, yanma ve kaşıntının eklendiği vaginal akıntılar mutlaka doktor tarafından tedavi edilmelidir. Tedavi edilmeyen enfeksiyonlar ilerki haftalarda preterm eylem için tehdit oluşturabilir.
9-12. haftalar arası dönemde bulantılar azalmakla beraber devam eder uterus simfisis pubis üzerinden palpe edilebilir. Vulvada variköz venler görülmeye başlar. Dış genitallerde mor bir renk hakimiyeti olabilir.
13-16. haftalar arası dönemde bulantılar azalır, hatta yok denebilir. 16. hafta itibari ile bazı gebeler bebek hareketlerini nadiren hissetmeye başlayabilir. Uterus karında göbek deliği ile simfisis pubis arasında hissedilir. Sık idrara çıkma azalır kan volümü artar.
17-20. haftalar arası dönemde bebek hareketleri hissedilir ciltte pigmentasyon artar. Göbeğin orta hattındaki çizgide koyulaşma meydana gelir. Bu çizgiye linea nigra diyoruz. Gebeliğe özgü bir cilt değişikliği olan yüzde tüm yanağı kaplayarak kelebek şeklini alan koyu lekelenme chloasma gebelik maskesi adını alır. Güneş ışığına çok hassastır ve gebeliğe uygun güneş koruyucu ürünlerle oluşumunu azaltabiliriz.
Daha önce varolan benler koyulaşabilir. Genelde kötü huylu dönüşüm izlenmez.
Son aylar yaklaştıkça gebe kadınlarda karın derisinde, bazen de meme derisi ve kalçada çizgiler gelişebilir. Kırmızı renkli bu çizgilenmeler doğumsonrasında gümüş rengi ve beyaz renk alırlar. Bu durum sıklıkla genetiktir. Bazı kadınlarda hiç oluşmayabilir. Hızlı kilo artışına bağlı olarak cildin aşırı gerilmesine ciltaltı bağdokusundaki kollajen ve elastin liflerinin yeterli esneme yapamamaları sonucu yırtılmaları bu durumdan sorumludur.
Koltukaltlarında koyulaşma olabilir. Kıllanmada artış ve sivilcelenmeler olabilir. Saçlarda dökülme, incelme görülebilir. Tırnaklarda hızlı uzama, kırılmalar, incelme, çizgilenmeler olabilir. Bunların hepsi geçicidir ve herkeste yaşanmayabilir.
Memelerde ilk dönemlerde hassasiyet sızlama ve kaşıntılar görülebilir. Kan akımının artmasıyla birlikte kahverengi kısmının koyulaşması ve meme uçlarının belirginleşmesi hatta süt gelişi bile olabilir. Bunun doğum sonrası gelen sütle hiçbir alakası yoktur. Memeyi sıkıp sağmaya çalışmıyoruz; memeyi hiçbir şekilde uyarmıyoruz. Uyarıda bulunmak doğum ağrılarını başlatabilir.
Brixton hicks dediğimiz düzensiz kasılmalar başlayabilir. Fundus 20. haftada göbek hizasındadır.
Genel olarak gebelikte kalp atım sayısında artış sözkonudur. Özellikle gebeliğin son aylarında tansiyon yüksekliği ortaya çıkabilir. Gebelerde tansiyon sınırımız 120-80 mmhg dır. Bu değerlerin üstündeki tansiyon değerleri mutlaka takip edilmelidir. Tansiyon yüksekliği yanı sıra ayakbileklerini geçip dizlere doğru yükselişe geçen basınca çukurluk oluşturan ödem, görmede bulanıklık, başağrısı, burun kanaması gibi durumlarda mutlaka doktorumuza kontrole gitmemiz gereklidir.
21-24. hafta arası dönemde venlerin düz kaslarındaki gevşeme varislerde artışa sebep olur. Daha önce de bahsettiğim gibi genital bölgede görülenler yanısıra bacaklarda da varislerde artış olabilir. Tek taraflı ya da iki taraflı bacak şişmesiyle beraber bacakta ağrı kızarıklık durumları olabilir. Bu durum ciddi bir damarsal problemin belirtisi olabilir. Mutlaka doktora başvurmayı gerektirir.
Makat bölgesindeki venlerin genişlemesine bağlı olarak hemoroid problemi görülebilir. Uygun beslenme programı liften zengin beslenme bol su tüketimi, probiyotik takviyeleri sorunu çözmeye yardımcı olur.
Mesane düz kasındaki gevşeme üriner sistem enfeksiyonu riskini arttırır. Uterus mesaneyi yukarı doğru ittiğinden residü idrar miktarı artar. Sıklıkla sağ böbrekte genişleme olur.
Fetal hareketler daha belirgin hissedilir.
Özellikle bu haftalardan itibaren sırtüstü yatış pozisyonundan kaynaklanan ani tansiyon düşmeleri ki, buna biz supin hipotansiyon diyoruz- görülebilir. Bu durum bebeğe giden kan akımını da azaltacağından böyle durumlarda sol yan pozisyonda yatış önerebiliyoruz.
25-28. hafta arası dönemde kilo alımı hızlanır, iştah artar. Özellikle bazı yiyeceklere karşı iştah artışı -ki buna halk arasında aşerme denir-olabilir. Bunun hiçbir zaman kararını bozmamak ve bir diyetisyen yardımı almak gerekebilir. Fundus yüksekliği göbeğin 3-4 parmak üstüne çıkar.
Solunum sisteminde burun ve sinüs tıkanması, burun kanaması, seste değişiklik nazone konuşma, kulakta dolgunluk ve ağrı olabilir.
29-32 hafta arası dönem uterusun diyaframa basısı ve midenin yer değiştirmesi ile mide yanması sık görülür. Progesteron hormonunun etkisi ile mide ve bağırsak hareketlerinde yavaşlama görülür. Mide boşalma zamanı uzar. Mide tonusunda azalma nedeniyle yemek borusuna asit reflüsü olur.Bu nedenle az ve sık beslenme,kafeinli gıdaların alımını azaltma,yatmadan en az 2 saat önce beslenmeyi sonlandırma, yatarken başucumuzu yükseltme gibi ek önlemler alabiliriz.
Barsak boşalma hızı azalır, bu da kabızlık problemine neden olur.
Dişetlerinde hipertrofi, yumuşama ve kanamalar olabilir. Safra kesesinde viskosite artar, safrataşı gelişme riski artar. Pelvik eklemlerin gevşemesine bağlı olarak ördekvari yürüyüş gelişebilir. Bel bölgesindeki konkavitenin (bel çukurunun) artışından dolayı bel ve sırt ağrıları görülebilir.
33-36 hafta arası dönemde diyafram basısının artmasıyla birlikte solunum kısalır. Uyumakta sıkıntılar yaşanabilir. Yatarken baş ve omuzlarımızın altına birkaç yastık koyarak destekleyebiliriz. Göbek deliği belirginleşir. Ayakbileklerinde ödem ve varisler belirginleşir. Önde gelen kısmın mesaneye basısına bağlı olarak sık idrara çıkma başlar.
37-40 hafta arası dönemde kadında rahatsızlıklar, hareket kısıtlılığı artmıştır. Özellikle gebeliğin bu son dönemlerinde sinir basılarına bağlı olarak kol ve bacaklarda uyuşma, ayaklarda ve ellerde karıncalanma ve yanma hissi olabilir. Özellikle geceleri ortaya çıkan kas krampları oldukça rahatsız edici olabilir.
Normal sınırlarda kilo alımımızı sağlayabiliriz. Tuz kısıtlamasına dikkat etmemiz lazım. Krampları önlemek için magnezyum desteği gerekebilir. Uygun pozisyonda istirahat edilmelidir. Yatarken dizaltına yastık koyarak destek sağlayabiliriz.
Uzun süreli ayakta kalmaktan kaçınmalıyız. Çalışma ortamındaysak 5-10 dk oturarak kendimizi dinlendirmeliyiz. Yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durmaya çalışmalıyız.
Gebelikte tüm bu fizyolojik değişimlerle birlikte psikolojik değişimler de izlenir. Kadının yaşamında değişik ve yeni bir role adaptasyon sağlamaya çalıştığı bir dönemdir.
Birinci trimester da özellikle bulantı ve kusmalardan dolayı zıt duygular yaygındır, yani gebe kadının bebeğe karşı daha az sevinç duyduğu bir dönemdir.
İkinci trimester gebenin kendini daha güçlü hissettiği bir dönemdir. Kadın, gebe görünümü almaya başlamıştır. Seyirme şeklinde hissettiği bebek hareketleri sebebiyle kadının ilgisi kendine yönelir. Doğmamış çocuğuyla konuşur. Anne bebek bağlanması için bu çok önemlidir.
Üçüncü trimestrda anne adayı eksikleri tamamlamaya çalışır. Hantallaşmıştır, hareketleri yavaşlamıştır ve daha çabuk yorulur. Gebe, bu dönemde eşinin süreçle ilgili görüşlerini merak eder. Son aylarda yine zıt duygular başlar.
Sebzeler Besin Glisemik İndeks Tablosu (50 Değerin Üstü Önerilmez)
Hiç bir şekilde kendimi yabancılık hissetmedim, İzmir Kürtaj kliniği arıyordum ve internette Mustafa beyi gördüm. Doktor bey çok samimi ve çok içtendi. Kliniğinden de çok memnun kaldım, çok ilgililer, teşekkürlerimi sunu...
Devamını Oku...Doğum kontrol hapının aralıksız kullanımı ve adet düzensizliği, kanama/akıntı için gitmiştim. Kendisi bana çok güzel zaman ayırdı, sonuna kadar dinledi, her şeyi çok iyi sebepleriyle birlikte açıkladı. Normalin dışındaki...
Devamını Oku...Mustafa beyi internet araciliği ile buldum ve iyiki bulmuşum. Hayatımı geri kazanmami saglayan başta doktorum ve yanında çalışan üç güzel bayana sonsuz teşekkür ediyorum. O kadar güzel ilgileniyolarki anlatamam gerek kız...
Devamını Oku...Ayvalık'ta yaşıyorum, 32. haftalık hamileliğimin, 32. haftasına kadar, her gün burada, gerek doktora ulaşmak açısından, gerekse Devlet Hastanesinin koşullarının çok kötü olması sebebiyle, neredeyse her gün sıkıntı yaşadı...
Devamını Oku...Mustafa beyi internetten buldum bazi korkularim ve endiselerim vardi sayesinde hepsinden kurtuldum hayata bağlandim kendisi ve ekibi beni sakinleştirdi bir abi gibi ilgilendi benimle. Kendisi hayata daha pozitif bakmamı ...
Devamını Oku...